Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki seri için gerçekten çok geç kalmışım. Serinin kitapları gerçekten muhteşem.
Bunun dışında iki yıl önce, arkadaşlarla sinemaya gidecektik. Ama izleyeceğimiz filme ben karışmayacaktım, onlar seçecekti, öyle anlaşmıştık..
Seçilen film Labirent'ti. Ben de, o zamanlar Labirent adında birçok korku filmi vardı, bu yüzden sıkılacağımı düşünmüştüm. Film başladı, film altyazılıydı.
Birden ürperdim. Arkadaşlarım beni dürtmüştü. Filme kendimi öyle bi kaptırmışım ki arkadaşlarımı duymamışım. Film araya girmiş. :D
Neyse işte, aranın bitmesini beklemiştim. Film bittiğinde ise şok olmuştum, o film orada bitemezdi.
O zamanlar kitaplarla da ilgili olmadığımdan, kitap serisinden habersizdim.
İşte bu hafta, kitabı okudum ve pişman oldum. Neden daha önce okumadım?
İşte serinin ilk kitabı:
Sayfa Sayısı: 408
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus
Thomas bir asansörde uyandığında hatırlayabildiği tek şey ismidir. Ailesini, evini veya oraya nasıl geldiğini anımsamamaktadır. Zihni bomboştur. Asansörün kapıları açıldığında Thomas kendini Kayran isimli, devasa taş duvarlarla çevrili geniş bir alanda ve burada yaşayan çocukların arasında bulur. Tıpkı Thomas gibi Kayranlılar da oraya neden ve nasıl geldiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri çevrelerini saran labirente çıkan taş kapıların her sabah açılıp her akşam kapandığı ve her otuz günde bir aralarına yeni bir çocuk katıldığıdır. Kimse Kayran'da kalmak istemese de kurtulmak imkânsız görünmektedir. Yine de Thomas'ın içinde bir his, çıkış yolu bulabileceğini söylemektedir. Ama bunun için zihninin derinlerinde yatan sırları açığa çıkararak labirentin gizemini çözmesi gerekecektir.
"Açlık Oyunları gibi distopik hikâyeleri sevenler Thomas'la birlikte Kayran'da maceraya sürüklenecekler."
-School Library Journal-
"Dashner gizemli, kışkırtıcı, yaratıcı ve sürükleyici bir romanla karşımızda."
-Barnes&Noble-
"Akıcı anlatımı, akla gelen sayısız soruyu adım adım cevaplaması ve bitmek bilmeyen gerilimiyle Dashner'ın sürükleyici macerası kaçınılmaz sona doğru ilerlerken sizi merak içinde bırakacak."
-Publishers Weekly-
"Dashner hikâyeyi ustalıkla kaleme alarak inanılmazı gerçekçi kılmayı başarıyor. Elinizden bırakamayacak ve devamında neler olduğunu öğrenmek için sabırsızlanacaksınız."
-Kirkus Reviews-
"Sayfalar boyunca bir tehlikeden diğerine sürüklenirken kitabı elinizden bırakamayacaksınız."
-Kiss The Book-
(Tanıtım Bülteninden)
-------------------------------------------------------
Kitap bana göre göre çok güzeldi. Thomas'ın asansörden çıkıp, Kayranlı'larla birlikte yeni bir hayata başlaması, kendi ve geçmişi hakkında ismi dışında pek bir bilgisi olmaması, Kayran'daki düzen, Thomas'ın hep merak edip sorgulaması, etrafını dikkatle izlemesi..
Kitapta hep gizemli, bilinmeyen bir şey vardı, ve siz bunu Thomas'la yaşayıp, sorguluyorsunuz. Her şey adım adım çözülüyor, ve beklediğiniz sonuç bambaşka oluyor.
Yani anlayacağınız, film de kitabı da mükemmeldi. Eğer alıp okumadıysanız şiddetle tavsiye ediyorum. Kesinlikle alın :D
Onun dışında, tüm kitaplara Labirent serisi adını vermeleri çok saçma :/ İlk kitap Labirent olunca, diğer kitapları da Labirent olarak çevirmişler ama Labirent sadece ilk kitapla ilgiliydi. The Maze Runner'ı Labirent diye çevirmek yerine olduğu gibi çevirmeleri gerekirdi, yani Labirent Koşucusu.
Filmi kitaba göre değerlendirmek gerekirse, filmle kitap paralel ilerliyordu, evet ama filme yansıtılmayan bazı şeyler vardı. Mesela Labirent'te bulunanların isimlerini önemli bilim adamlarından aldıkları, Teresa'nın komaya girmesi filmde yoktu, belki filmi pek etkileyen şeyler değildi. Ama koca filmde Thomas'la Teresa arasındaki telepatik bağı nasıl yok edebilirlerdi? Labirent'ten kaçış bölümünü neden bu kadar kolaylaştırdılar? Ve kitaptaki olayların sırasını da değiştirmişlerdi. Neden? Bunlara pek anlam veremedim, ama yine de filme güzel deyip geçiyorum.
Kitap: